Sosyal ağlar ve sosyal medya hayatımıza son 10-15 yıllık bir dönem içerisinde girmiştir. Bu süre içerisinde sosyal ağlara alışma, kullanma ve hayatımızın içerisine adapte etme faktörleri çok hızlı bir şekilde gelişmiştir. Sosyal medya hayatımıza yeni çeşitlilikler ve alışkanlıklar kazandırmıştır. Özellikle toplumsal anlamda bir dönüşüm ve hızlı tüketim çağı bu ağlar sayesinde söz konusu olmuştur. Toplum içerisinde tartışma kültürü değişmiş, bireysel özgürlüklere saldırı yönü çeşitlenmiştir. Sosyal ağlarda FAKE olarak adlandırılan sahte hesaplar açmak mümkündür. İnsanlar bu yolla gerçek kimliklerini gizlerler ve gerçek kişilere, kurumlara, kuruluşlara küfürler ve hakaretler edebilirler. Bu hakaret ve küfür çok yönlü şekillerde görülebilmektedir.
Örneğin tutulmayan futbol takımları, bir öğrenciyi dersinden bırakan öğretmen, farklı dinler, farklı millete mensup bireyler, siyasiler bu küfürlere veya hakaretlere maruz kalabilmektedir. Günümüzde bu duruma siber zorbalık adı da verilmektedir. Bunun önüne geçmek için çeşitli çalışmalar da yapılmaktadır. Sosyal ağ kanunları da bu çalışmalardan biridir. Burada temel amaç bireylerin kişisel haklarını koruma altına alıp, sosyal medya üzerinden küfür ve hakaretlerin önüne geçebilmektedir. Çünkü bu durum göz ardı edilemeyecek kadar çoğalmakta ve birçok vatandaşın hayatını olumsuz etkilemektedir. Uzun vadede toplumlara ciddi zararlar verebilecek bu durumun önüne geçmemek toplum huzurunu kaçırabilir ve barış ortamını zedeleyebilir hatta birlik beraberlik düşüncesini dahi törpüleyebilir.
Alman sosyal ağ kanunu bu konularda örnek bir kanundur. Kanun, ana hedef olarak insanların şahsiyetini, gururunu, onurunu ve toplumsal birlikteliği korumayı amaçlamaktadır. Bu kanun çerçevesinden insanlara sosyal ağlar üzerinden küfür, hakaret, tehdit, kişisel haklarına saldırı gibi kanun dışı durumlar gerçekleştiğinde mağdur, haklarının kanunla saklı olduğunu bilerek gerekli mercilere başvurabilecek ve ilgili kanun maddelerine göre bu davranışı gerçekleştirilenlerin cezalandırılması sağlanacaktır. Alman sosyal ağ kanunu 6 madde çerçevesinde geliştirilmiştir. Kanunda madde madde sosyal ağlarda işlenen suçlara nasıl tedbirler getirileceği belirlenmiştir.
Kanun Kapsamı
Kanunun kapsadığı sosyal medya ağları ve içerikleri bu maddede sunulmuştur. Kanun kapsamına en çok kullanılan olan sosyal ağlardan olan Youtube, Facebook, Instagram, Twitter girmektedir. sosyal ağ oyunları ve mobil oyunlar kanun kapsamının dışındadır. Bu kanun maddesinde aynı zamanda suç kapsamına giren sosyal paylaşımlar belirlenmiştir. Devlet güvenliğini tehdit etme, suç işlemeye çağrı yapma, kamu barışına zarar verme, suç işlemek için örgüt kurma, terör örgütü propagandası yapma, dini inançlara küfür ve hakaret etme, pornografik içeriklerin ulaşıma açılması, halkı kin ve düşmanlığa yönlendirme, küfür, hakaret ve iftira kanun kapsamında belirtilen temel suçları oluşturmaktadır. Nefret söylemi de kanun maddelerinde yer alan suçlardan biri olarak belirtilebilir. Özellikle ırkçılık ile halkları ve milletleri aşağılama da bu söylemlerdendir.
Yasa Dışı İçeriklerin Şikayet Yolu
Bireysel başvurularda şikayet edilen konu içeriği hem silinebilir hem de engellenebilir. Silinmek ve engellenmek farklı kavramlardır. Bir içeriğin silinmesi halinde tüm dünyada böyle bir içerik yer almayacak şekilde imhası söz konusudur. Engellenme durumu ise sadece Almanya veya benzer bir uygulamayı kendi ülkesi için sağlayan herhangi bir ülke sınırları içerisinde geçerlidir. Sosyal ağ sağlayıcıları ilgili içeriğin silinip engellenmesine karar verir. Bu karar süreci çeşitli ihtimallerden dolayı uzayabilmektedir. Bu denetim için kanun ilgili sağlayıcıya 7 günlük bir denetim süresi tanımlar. Bu süre tamamlanana kadar net bir sonuç alınamamışsa süreç uzatılabilir. Sosyal ağ sağlayıcılarının bu denetim yolu tamamen şikayet üzerine başlanır. Sosyal ağ sağlayıcıları kendi bünyelerinde şikayet almaksınız denetim yapmazlar.
Raporlama Zorunluluğu
Sosyal ağ sağlayıcıları kendilerine iletilen şikayetler kapsamında şikayetleri ele alır ve bu alanda ilgili raporu oluşturmak durumundadır. İlgili kanun maddesi, şayet 1 yıl içinde ilgili sosyal ağ sağlayıcısının servis ettiği bir içerikle alakalı yüz ve üzerinde şikayet oluşursa yine kendi sistemleri içerisinde 1 ayı geçmeksizin rapor hazırlamakla yükümlü olduğunu belirtmektedir. Raporlama zorunluluğu birçok avantaj sağladığı gerekçesiyle oldukça işlevseldir. Şikayette bulunan bireyler, hukuki yaptırımların uygulandığını bilerek güven hissederken, şikayet etmeyen ancak aynı sosyal ağ sağlayıcısını kullanan bireyler ise konu hakkında bilgilenecektir.
İdari Yaptırım Yolları
Alman Sosyal Ağ Kanunu şikayetleri ilgili prosedürlere göre yönetebilmeyi amaçlar. Ancak sosyal ağ sağlayıcılarının şikayet konularını yönetememesi, mağduriyetleri giderememesi durumunda idari yaptırımların gerçekleştirileceği söz konusudur. Mağduriyetin giderilmemesi veya giderilememesi gibi durumlar kanun maddesinde suçtan öte kabahat olarak yer almıştır. Ve bu kabahatlere idari para cezası uygulanmaktadır. İdari para cezası çeşitli sebeplere göre artıp azalabilmektedir. İdari yaptırımlar on kata kadar arttırılabilir. Ancak kasıtlı olarak işlenen suçlarda bu yaptırımlar en üst düzeyden uygulanmaktadır.
Sosyal Ağ Sağlayıcısının Kolluk Güçleri veya Adli Birimlerce Talep Edilen Bilgiyi Vermemesi Durumu
Şikayet konusu olan içerik ile alakalı adli makamlar ya da kolluk güçleri sosyal ağ sağlayıcılarından bilgi talep etmektedirler. Talep edilen bilgilerin bu makamlara bildirilmesi zorunlu bir durumdur. Adli makamlarca talep edilen bilginin bildirilmemesi durumunda sosyal ağ sağlayıcısına ağır para cezası yaptırımları uygulanmaktadır. Talep edilen bilginin kolluk güçlerine veya adli makamlara bildirilme süresi ise 48 saat ile sınırlandırılmıştır.