Hukuk düzeni tarafından verilen hak, yine hukuk düzeninin belirlediği süre içerisinde kullanılmadığı takdirde zaman aşımına uğrar. Borçlar Hukukunda haksız fiil nedeniyle zarar gören kişinin alacak hakkı yasada öngörülen süreler içinde talep ve takip edilmediği takdirde zaman aşımına uğrar.
Örneğin alacaklı alacağı şeyi yasada belirlenen süre içerisinde talep etmezse, borçlu borcun zaman aşımına uğradığını ileri sürerek ödemekten kaçınabilir. Türk Borçlar Kanunu, zaman aşımını oldukça önemli görmüş ve 146-161.maddelerini zaman aşımına ayırmıştır. Çünkü belirlenen sürenin geçmesi hakları çeşitli şekilde etkiler. Zaman aşımı yeni bir hak doğurabilir, mevcut hakkı sona erdirebilir, alacağın ifasına engel olabilir.
Örneğin ayni haklarda zaman aşımı durumunda zilyedin belirli şartlar çerçevesinde (taşınmaz üzerindeki zilyetliğini davasız ve aralıksız ve iyi niyetle on yıl sürdürmesiyle) zilyetliğindeki malın mülkiyet hakkını kazanmasına neden olduğu gibi, asıl malikin de mülkiyet hakkını yitirmesine neden olmaktadır (MK.m.712, 713, 777)
Ayrıca belirtmek gerekir ki zaman aşımı borcun sonra ermesine sebep olmaz, sadece dava edilebilme niteliğini kaybetmesine neden olur, borç yine devam eder. Hâkim zaman aşımı ileri sürülmediği hallerde buna re ’sen karar veremez. Borcun zaman aşımına uğradığı bilinmediği durumlarda borcun ödenmesi sebepsiz zenginleşmeye yol açmaz.
Kanun koyucu hakkını uzun süre aramayan alacaklıyı korumaktansa, geçerli sebeplerle zaman aşımını ileri sürerek borçluyu korumanın daha makul olduğunu kanun maddelerinde belirtmiştir
Borçlar Kanunu 146.maddede genel zaman aşımı süresi kanunda aksine bir düzenleme bulunmadıkça 10 yıl olarak düzenlenmiştir.
Ancak bazı alacaklar için 5 yıllık bir zaman aşımı öngörülmüştür. TBK 147.madde uyarınca bunlar:
- Kira bedelleri, anapara faizleri, ücret gibi dönemsel edimler
- Otel, motel, pansiyon ve tatil köyü gibi yerlerdeki konaklama bedelleri ile lokanta ve benzeri yerlerdeki yeme, içme bedelleri
- Küçük sanat işlerinden ve küçük çapta perakende satışlarından doğan alacaklar
- Bir ortaklıkta, ortaklık sözleşmesinden doğan ve ortakların birbirleri ve kendileri ile ortaklık arasındaki; bir ortaklığın müdürleri, temsilcileri, denetçileri ile ortaklık veya ortaklar arasındaki alacaklar.
- Vekâlet, komisyon ve acentelik sözleşmelerinden, ticari simsarlık ücreti alacağı dışında simsarlık sözleşmesinden doğan alacaklar.
- Yüklenicinin yükümlülüklerini ağır kusuruyla hiç ya da gereği gibi ifa etmemesi dışında, eser sözleşmesinden doğan alacaklar.
Zaman aşımı süresi ne zamandan itibaren başlar?
TBK 149’a göre zaman aşımı süresi borcun muaccel olduğu andan itibaren (yani ödenmesi gereken gün) başlar. Alacağın muaccel olmasının bir bildirime bağlı olduğu hallerde zaman aşımı bu bildirimin yapıldığı günden itibaren başlar. Borcun ifasının bir süreye bağlanmadığı hallerde ise ifa zamanı borcun doğduğu an olacağı için zaman aşımı süresi de borcun doğduğu andan başlar.
Zaman aşımı süresinin kesintiye uğraması, durdurulması
Zaman aşımı süresinin işlemesi bazı durumlarda alacaklı ile borçlu arasındaki ilişki sebebiyle hak kaybına neden olabilir. Bundan dolayı zaman aşımı süresi kimi zaman durdurulabilir, kesintiye uğrayabilir. Bu sebepler Borçlar Kanunu 153-154. Maddelerde belirtilmiştir.
MADDE 153- Aşağıdaki durumlarda zaman aşımı işlemeye başlamaz, başlamışsa durur:
1. Velayet süresince, çocukların ana ve babalarından olan alacakları için.
2. Vesayet süresince, vesayet altında bulunanların vasiden veya vesayet işlemleri sebebiyle Devletten olan alacakları için.
3. Evlilik devam ettiği sürece, eşlerin diğerinden olan alacakları için.
4. Hizmet ilişkisi süresince, ev hizmetlilerinin onları çalıştıranlardan olan alacakları için.
5. Borçlu, alacak üzerinde intifa hakkına sahip olduğu sürece.
6. Alacağı, Türk mahkemelerinde ileri sürme imkânının bulunmadığı sürece.
7. Alacaklı ve borçlu sıfatının aynı kişide birleşmesinde, birleşmenin ileride geçmişe etkili olarak ortadan kalkması durumunda, bu durumun ortaya çıkmasına kadar geçecek sürece.
Zaman aşımının kesilmesi halinde ise o ana kadar işlenmiş zaman aşımı süresinin durmasına, kesintiye sebep olan sebebin ortadan kalkması halinde zaman aşımı hiç başlamamış gibi baştan başlamasına neden olacaktır
MADDE 154- Aşağıdaki durumlarda zaman aşımı kesilir:
1. Borçlu borcu ikrar etmişse, özellikle faiz ödemiş veya kısmen ifada bulunmuşsa ya da rehin vermiş veya kefil göstermişse.
2. Alacaklı, dava veya def’i yoluyla mahkemeye veya hakeme başvurmuşsa, icra takibinde bulunmuşsa ya da iflas masasına başvurmuşsa.
Tasarruf işlemi hakka ilişkin bir işlemdir, doğmamış bir haktan vazgeçilemeyeceği için ve zaman aşımı hakkı henüz doğmamış bir hak olduğundan bireyler zaman aşımı haklarından tasarruf (feragat) edemezler.